TRmanga

TRmanga İnsan Hakkında Bilinmesi Gereken Her şey.

Cover Image

EMBRİYONAL GELİŞİM HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

admin Genel 11 dakika

İnsan, aşağı yukarı 1/5 mm çapında bir yumurtacıktan gelişir. Bu yumurtacık, öbür hayvanların yumurtacıklarından, hiçbir bakımdan farklı değildir. Embriyonun kendisi, çok erken bir dönemde, öbür omurgalı hayvanlarınkinden ayırt edilemez. Bu dönemde, boyundaki atardamarlar, sanki kanı yukarı omurgalılarda bulunmayan solungaçlara taşır gibi, yaya benzer dallanmalar gösterir.

Bununla birlikte, boynun iki yanında, solungaçların eski konumunu gösteren yarıklar hâlâ vardır. [1. resme bakınız.] Biraz daha sonraki bir dönemde, kollar ve bacaklar gelişince, ünlü Von Baer’in belirttiği gibi, “özkertenkelegillerin (lizards) ve memelilerin ayakları, kuşların kanatları ve ayakları, insanın el ve ayakları gibi, aynı temel biçime göre belirir”. Prof Huxley, “Gelişimin ancak daha sonraki aşamalarında, insan embriyonu maymununkinden belirgin farklılıklar gösterir. O aşamalarda, maymun embriyonu, köpeğinkinden ancak insanınki kadar ayrılır. Bu son söylenen nokta şaşırtıcı görünmekle birlikte, doğru olduğu gözle görülebilir” demektedir.

Kimi okurlarım hiç embriyon resmi görmemiş olabilirler; onun için, doğrulukları söz götürmeyen iki yapıttan alınmış bir insan embriyonu ile gelişimin aşağı yukarı aynı erken aşamasında bulunan bir köpek embriyonunun resimlerini sunuyorum.

Yukarıdaki resim bir insan embriyonunu (Ecker’den) aşağıdaki ise bir köpek embriyonunu (Bischoff’dan) göstermektedir.

a. Ön-beyin, beyin yarıküreleri, vb.

b. Orta beyin, dördüz yumrukcuklar (corpara quadrigemina).

c. Art-beyin, beyincik, omurilik soğanı.

d. Göz.

e. Kulak.

f. Birinci visceral kıvrım.

g. İkinci visceral kıvrım.

h. Gelişme durumundaki omurga ve kaslar.

i. Ön bacaklar.

k. Art bacaklar.

l. Kuyruk ya da os coccyx.

Böylesine yetkili bilirkişilerin yukarıya aldığım demeçlerinden sonra, insan embriyonunun öbür memelilerinkine pek benzediğini gösteren birtakım alıntılar sunmam gereksiz olur. Bununla birlikte, şu eklenebilir: İnsanın ergini gibi, insan embriyonu da, yapının çeşitli noktalarında, aşağı biçimlere benzemektedir. Örneğin yürek, başlangıçta, çarpan basit bir kap biçimindedir; çıkartı (sidik ve dışkı) bir dışkılıktan (cloaca) boşaltılır; kuyruk kemiği (os coccyx), gelişimlerinin başlangıcında bulunan bacaklardan daha öteye, gerçek bir kuyruk gibi uzanır. Hava-soluyan (air breathing) omurgalıların embriyonlarında, Wolff oluşumları (copora Wolffiana) denen belirli bezler, ergin balıkların böbreklerine benzer ve onlar gibi çalışır. İnsanla aşağı hayvanlar arasında, daha sonraki bir embriyonal dönemde bile, şaşırtıcı benzerlikler gözlenmiştir. Bischoff, “insan dölütünde (foetus, cenin), beynin kıvrımları, yedinci ayın sonunda ergin babun’un (Papio cynocephalus) beynindekine yakın bir gelişim aşamasına ulaşır” demektedir. Prof. Owen’ın dediği gibi, “yürürken ve dururken başlıca dayanak olan” ayak başparmağı, “insanın yapılışında göze en çok çarpan özelliklerden biridir”. Ama Prof. Wyman, aşağı yukarı 2.5 cm uzunluğundaki bir embriyonda, ayak başparmağının öbür ayak parmaklarından daha kısa olduğunu; ve onlara paralel olacak yerde, ayağın yanından bir açı yaparak çıktığını, ve böylece, o parçanın dört-ellilerde (quadrumana) bugün görülen durumuna uyduğunu buldu. İnsanın, köpekten, kuştan, kurbağadan ya da balıktan farklı bir yoldan mı türediğini sorduktan sonra Huxley’in verdiği şu yanıtla bu konuyu kapıyorum:

“Hiç kuşkusuz, insanın türeyişi ve gelişiminin ilk basamakları, onun hemen aşağısında bulunan hayvanlarınkilerle özdeştir; insanın bu bakımdan maymunlara, maymunların köpeklere olduğundan daha yakın olduğu söz götürmez.”